ads
DOLAR 36.24 ₺
EURO 38.10 ₺
STERLIN 45.64 ₺
G.ALTIN 3,359.22 ₺
Ç.ALTIN 5,619.13 ₺
BİLEZİK 3,134.34 ₺
BTC 97,638.16 $
ETH 2,701.38 $
BİST 9,877.59

Ordu nun Saygınlığı

Yayınlama: 2 Eylül 2016 Cuma 22:10 Kaynak: Haber Merkezi Editör:

Ordu nun Saygınlığı

       Mustafa Kemal’in Askerleri”nin oluşturduğu Türk Ordusu’nun hem yurt içinde, hem de yurt dışında büyük bir saygınlığı vardı. Düşmanlarına korku, sevenlerine huzur ve cesaret veren  Ordu, bu yönetim döneminde çok hırpalandı? Buna sebep, kimler acaba?

 

    Kimler olacak? Öncelikle, Hilmi Özkök, Yaşar Büyükanıt ve  Necdet Özel gibi… Ordu’nun tepesindekiler. Sonra da, bu ülkeyi yönetenler ve onların liderleri.

   Önce, subaylarına kumpas kurdular. Onları, darbe planı yapmakla suçlayıp, içeri tıktılar ve uzun süre içerde yatırdılar. Ayrıca, sivil-subay demeden kimilerini de ne demekse, “Ergenekoncu” diyerek, ayrı bir kumpasla hapse attıler.

      Kumpası kuranlar, daha sonra ülkeyi yönetenlere de bir darbe kumpası kurunca, foya ortaya çıktı. Kumpasçılar yakalandı ve yakalama hala devam ediyor.

       Ne var ki, olan bu anlı-şanlı Orduya oldu. Kısacası Ordu perişan oldu. Subay gücü ile birlikte, moral gücü de örselendi. Silah, araç-gereç  gücü ise, bu darbe denemesiyle zayıfladı gitti.

                        OKULLAR, NEDEN KAPATILDI?

    Tek cümle ile, “Darbeci subay yetiştirmesin diye” dendiyse de, niyeti kötü olanlar suç işlemek için mutlaka bir yol bulurlar.

     Türk Ordusu’nu güçlü kılan nedenlerden biriyse, komutanlarını daha küçük yaşta iken seçmesinden ve eğitmesinden ileri geliyor.

      Mesela, 171 seneden beri askeri öğrenci yetiştiren ve Harp Okulu’na gönderen Kulesi Askeri Lisesi ve öteki Askeri Liseler, Ordumuzun çekirdeğini oluşturuyorlardı.

      Onların kapatılması, hiç de iyi olmamış, askerimize önem ve değer veren düşmanlarınızı, pek sevindirmiştir.

      Bu okullar, ister kanun gücündeki yasayla, ister öteki yasalarla ya da Anayasayla bile olsa kapatılmamalı, kapatılanlar yeniden mutlaka açılmalıdır.

       İyi bilinsin ki, II’nci Abdülhamit kafasıyla, bu Orduyu eski güçlü haline getirmek asla mümkün olamaz. İyi düşünelim ve pirelere kızıp, yorganı yakmayalım.

                  O KOMUTANLAR, NEDEN HALA GÖREVDELER?

      Basiretsizlikleri ve tedbirsizlikleri yüzünden darbe sırasında ansızın yakalanan Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarıyla, öteki yüksek Komutanlar,  hiçbir şey olmamış gibi görevlerine devam ediyorlar.

      Oysa bu kişilerden kimileri, darbe gecesi düğün salonlarından alınıp, emirlerindeki kişiler yani darbeci askerler tarafından elleri, kolları, gözleri, hatta ayakları bağlanıp, alıkondukları ve horlanıp, darp edilerek azarlandıkları halde, kaldıkları yerden görevlerine hala devam ediyorlar.

      Onlara sorarsanız, “Hükümet bizi bırakmadı.” deseler de, istifa ettiklerini açıklarlar ve o görevlerde zorla tutulmazlardı

    Ordu ve Komutanlar hükümetin emrindedir, ancak bu durum siyasi anlamda değil, askeri yani içeride ve dışarıda yurt savunması anlamında olmalıdır.

        Şimdi, halkımız merak ediyor ve soruyor. “Bu kişiler, acaba ne zaman istifa edecekler?”

        Banka Kredisi İle Kurban Kesilir mi?

     Diyanet İşleri Başkanlığı, “Bankadan alınan kredi ile kurban kesilemez.” diyor. Buna karşın, “Kredi Kartı ile kurbanlık alınır ve kesilir.” diyor.

      Eskiden bir tabir vardı. Ha, Ali-Veli, ha Veli-Ali. Yani değişen bir şey yok. Sadece isimlerin yeri değişmiş.

       Burada da öyle. Bankadan kredi almakla, onun size kredi tanıyarak verdiği Kart, aynı anlama geliyor. İkisinde de, Bankaya borçlanıyorsunuz.

       Diyanet’in, belki aklı var da, fikri (düşüncesi) yok. Fetvaları zaten, herkesi şaşırtıyor.

       Kurban kesmek, mali/maddi durumu uygun olanlar için gerekli. Paran yoksa, borçlanarak neden kurban kesmeye kalkıyorsun? Ey Müslüman kardeşim!

           Saray Etüt Eğitim Merkezi, FETÖ’cü mu?

    Elinizdeki GÖZLEM GAZETESİ’nin dünkü sayısında, birinci sayfa sürmanşet, “Etüt Eğitim Merkezi’ne Kimler Sahip Çıktı?” başlıklı bir haber okudum, doğrusu irkildim.

    Saray gibi, kasaba görünümündeki küçük bir ilçede bile FETÖ’cüler, kurdukları bu merkezle halka ve yönetime, egemen olmaya çalışmışlar.

      Demek oluyor ki, 15 Temmuz darbesi başarılı olsaydı, bunlar da ilçede tam anlamıyla terör estirecek, çok kişinin canını yakacaklardı.

      Bunlar kimdir? 17-25 Aralık olayından sonra da faaliyetlerine devam ettiklerine göre, niyetleri pek iyi değil.

       Şimdi, Emniyet’e ve Adliye’ye büyük görev düşüyor. Toplum düzenini bozmaya çalışan ve masum insanları hedef alan Saray’daki bu örgütlenmenin üstüne gidip, failleri yakalanmalı ve hak ettikleri ceza,  kendilerine  mutlaka verilmelidir.

 

İlk Yorumu Sen Yaz
code
google-site-verification=uSnnSC5jUTWittUtiCokfxv6706ikL65px5KxiN1Mg4