Devlet Bahçeli’nin başvurusu üzerine, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin de aldığı karara göre, muhaliflerin Kurultay yapamayacakları anlaşıldı. Muhalifler ısrar ederse, Bahçeli’nin bu kararı, BM Genel Kurulu’na taşıyacağı öğrenildi. Konya Pancar Kooperatifi Yönetim Kurulu ile, Babaeski Yağlı Tohumlar Kooperatifi Yönetim Kurulu’nun da aldığı karara göre, MHP’li muhaliflerin artık Kurultay yapması imkansız hale geldi. Değerli okuyucularım işin şakası bir yana, bir parti liderinin partisini batırmak için bu kadar çaba sarf ettiği, şimdiye kadar hiç görülmedi. 19 senedir MHP’nin başında olan Devlet Bahçeli’nin, ömür boyu bu görevde kalması için iktidarla yaptığı anlaşmayı, hiç kimse bozamıyor. Çünkü, iktidarın da Bahçeli’nin bu partinin başından gitmesini istemediğini, ilk seçimde bu partinin Bahçeli’yle birlikte barajın altında kalacağını ve ona verilen oyların AKP’ye gideceğini bilmeyen yok. Bunu, sadece Bahçeli bilmiyor. Biliyor da, o yine partinin başından gitmek istemiyor. BUNUN SONU, N’ OLACAK ? Tabii ki, MHP’nin “Baraj altı” olacak. İktidarın işareti ve desteği ile alınan bütün kararlar, Bahçeli’yi hoşnut ederken, muhalifleri üzüyor ve partiyi, şimdilik dipsiz bir uçurumun kenarında tutuyor. Belli ki, 10 Temmuz 2016’da da bu Kurultay yapılamayacak. AKP ise, hedefine adım adım ilerleyecek. Böyle giderse, ilk seçimde MHP’nin cenaze namazı kılınacak. Uyarım şu ki; Namaza katılırsanız, İmama uymadan önce niyetlenin. Cenaze duasını bilmeyenler, onun yerine Fatiha Suresi’ni okuyabilirler. Yazık olsun bu “Ülkücü geçinenlere!” Yazık olsun bu Devlet Bahçeli’nin peşinden gidenlere! Yazık olsun, iktidarın güdümüyle kararlar verip, adaleti yere serenlere! Yazık olsun bana ki, geçen seçimde bu partiye oy verdim. Bir kere daha yazıklar olsun! Evlenme Programı Seyrediyor musunuz? Seyredin de, rezaleti görün, Daha önce de, bu sütunlarda yazdım Ulusal gazeteler de yazdılar. Ama, anlayan kim? Biliyorsunuz, kimi TV kanalları bu programları yayınlıyor. Bunlar, tam bir düzmece ve tiyatro. Önceden seçilen ve kendilerine rol verilen oyuncular, söylenenleri uyguluyor. Birbirlerin sever gibi görünüyor, yerine göre kavga ediyor, yerine göre aşklarını ortaya koyuyorlar. Anlaşmış gibi görünenler dışarıda buluşup, aşklarını yaşıyorlar ve paralarını da alıyorlar. Bunlar, büyükçe evlerde ya da otellerde, TV kanalı tarafından bedava konuk ediliyor. Kanaldan kanala transferler de oluyor. Kavgaları çok ilginç ve iğrenç. Utanma diye bir duyguları kalmamış. Hanım, örtülü yani tesettürlü, ama eskilerin deyimi ile tam bir “kaşar” olmuş. Kucaktan kucağa dolaşmak, hoşuna gidiyor. Kadın çocuklu, kimileri de yurt dışından gelmiş “Hem keyfimi yapar, hem de koca bulurum.” diyerek, programa dört elle sarılıyor. Kimi avanak erkeklerle, ayni düşüncedeki bayanlarsa yaşına başına bakmadan “Belki bir karı ya da koca bulurum.” diyerek, saf saf orada oturuyorlar. İçlerinde, yine halkın tabiriyle manyakça hareket edenler var. Gelenlerin hemen hepsi doğru dürüst işi olmayan “Çulsuz” türden. Bilinçli gelenler ise, gününü gün etmeye çalışıyor. Programı düzenleyen TV kanalı bol reklam alırken, programın sunucularına da bol para veriyorlar. Olan, bu milletin genç nesillerine oluyor. Bu rezalet sebebiyle, ahlak dibe vurmuş durumda. Eğitim çağındaki çocuklar, okullardan değil ahlakı ve terbiyeyi, bu kanallardan öğreniyorlar(!) Çünkü, bunlar bu işi tatbiki olarak yapıyor. Ey! Bu kanalları denetlemekle görevli Radyo Televizyon Üst Kurulu yani RTÜK, bekar yakınlarınız olup da onları evlendirmek istiyorsanız, hemen bu kanallara gönderin.