|
||
Cennet e Gitmeye Hazır mısınız? | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Adam, Profesör. Cennete gitmiş ve gelmiş olmalı ki, adeta gördüklerini anlatıyor. Dinleyenler, onu büyük gıpta ve bir hayranlıkla izliyor. Eh! Ne de olsa Cennet görmüş adam. Cennet ve karşıtı olan Cehennem var mı? Var. Tartışmasız kabul ettiğimiz yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in tam 47 yerinde Cennet’ten, 11 yerinde de Cehennem’den söz ediliyor. Yalnız İslamiyet’te değil, tek tanrılı ve kitap gönderilmiş bütün dinlerde, her ikisinin varlığı kabul ediliyor ve inanan insanlar dünya hayatını buna göre tanzim ediyorlar. Bizim kabul ettiğimiz ve inanarak ibadet ettiğimiz İslam Dini’nin farklı bir yanı var. İslam Dini, bütün dinleri refeden ve cihan şümul, yani dünyadaki tüm insanlara hitabeden bir ve son din. Onun, bizdeki başka bir özelliği ise, siyaset bezirganları gibi, dünya nimetlerine tapanların çıkarları için kullandığı bir din haline gelmiş olmasıdır. Bu yüce din, o kadar istismar ediliyor ki, onu kullananlar, insanları da kandırıp sömürüyor ve temiz duygularını kendi çıkarlarına vasıta yapıyorlar. Bu yazımda, o konuya girecek değilim. Çünkü, ne demek istediğimi ve bu memlekette din adına neler yapıldığını, hemen herkes biliyor. Biliyor, ama yine de kandırılmaktan geri kalmıyorlar. Şimdi, size canlı bir örnek vermeye çalışacağım. Adamın adı, Ömer Döngeloğlu. Akademik unvanı var, yani Profesör. Kanal-7 adlı, hani şu meşhur Deniz Feneri yolsuzluğuna adı karışan bir televizyonda “Önden gidenler” adlı bir program yapıyor. O da, önden gitmeye çalışıyor. Kimi halkı karşısında topluyor ve onlara hitap ediyor. Geçen Pazar günü, programın sadece bir bölümünü ben de izledim. Bay Profesör, Cenneti anlatıyordu. Adeta buraya gitmiş, gelmiş gibiydi ve çok kesin konuşuyordu. Diyordu ki, bu dünyada çok sayıda erkekle evlenen bir kadın, Cennete gittiğinde ilk kocası ile evlenecek. Yani, ilk kocasına daha tecrübeli gidecek. Devam ediyor ve Cennetin 8 kapısının olduğunu söylüyor ve de kapıları derecelerine göre sınıflıyor. Amel edenlerin, ailesindeki her fert için Cennete bir ağaç dikeceğini, kendi ailesinin 13 kişiden ibaret olduğunu ve 13 ağaç dikmeye hazır olduğunu söylüyor. Namaz kılanların değil, o kişileri namaz kılmaya yönlendirenlerin namazın sevabını alacağını, “Çocuklarınıza namaz kılmayı öğretin. Böylece, hacı-hoca ve imamların öğretip, o sevabı almalarına mani olun ve sevabı siz alın.” diyor. Hz. İbrahim’in, Peygamberimizle buluşup, ona neler anlattığını da belirten Profesör, Cehennem’in de kat kat olduğunu ve her katın bölmelere ayrıldığını, Cennet’tekilerin isterlerse Cehennem’deki yakınlarını, akrabalarını ve arkadaşlarını ziyaret edebileceklerini, Cehennemdekilerin ise, bunu yapamayacaklarını belirtiyor. Cennetten gelen ziyaretçilerin, Cehennemin ısısından korunacağını ve Cennet’teki alemin büyük bir zevk-i sefa içinde geçeceğini, cinselliğin ve onun keyfinin ön planda ve büyük olacağını anlatıyor. Bu zatın ifadelerine bakılırsa, Cennete gidip geldiği kesin gibi. Şimdi, Cehennemi nasıl anlatacağını merakla bekliyorum. BAŞKA BİR HİKAYE Yıllar evveldi. Bir arkadaşımı Tekirdağ’da Cuma Namazı’na götürdüm. İmam, Cehennemi anlatıyordu. Beraber dikkatle dinledik. Öyle anlatıyordu ki, bu İmama göre herkes Cehenneme gidecek, Cennete giden tek bir kişi bulunmayacaktı. Namazdan çıktık. Arkadaşım, “Beni, bunları dinlemek için mi buraya getirdin?” diyerek, öfkesini dile getirdi. Ben de, bu durumu, o İmama ilettim. İmam, “Merak etme hocam, haftaya da Cenneti anlatırım.” dedi. Dedi, ama arkadaşım gelmedi. Bense, gidip dinledim. Bu İmam da sanki Cennete gitmiş gelmiş gibiydi. Aynen, bu Profesör gibi konuşuyordu. Değerli okuyucularım; beşeri hukukta olduğu gibi, ilahi adalette de suç ve ceza, başka bir deyişle mükafat ve mücazat vardır. Birer Müslüman olarak inancımız o ki, dünyadaki günah ve sevaplarımızın karşılığını, öteki alemde mutlaka göreceğiz. Ne var ki, orada neler olduğunu ve insanların nasıl cezalandırılıp, ödüllendirileceğini sadece bizi yaratan bilir. Oraya gitmiş gelmiş gibi insanları kandırmak, dini duyguları sömürmekten başka bir şey değildir. Bu siyasi iktidar ve onun döneminde yaşayan bu din simsarları, halkın temiz duygularını dibine kadar sömürüyorlar. Bence, katiyen doğru söylemiyorlar. İnanıp, inanmamaksa tamamen size ait bir husustur. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.