Hiçbir aslan, kaplan veya herhangi bir yırtıcı hayvan karnı doyduktan sonra, savunmasız bir avına saldırmaz. Çünkü karnı doymuş, istirahatına bakar. Oysa insanoğlu'nun karnı doysa bile ama gözü aç. İnsanoğlu için aç gözlük hem tehlikeli hem de doyumsuzdur.
Yeryüzünde insan oğlu kadar vahşi ve tehlikeli bir yaratık yoktur.. Yani insanoğlu, kainattaki en korkunç ve en tehlikeli yaratıktır. İnsanların sağlığını elinden almak için, sahte yiyecek ve sahte ilaç üretecek kadar alçalabiliyorlar...
Dünyanın en iğrenç şeyi, hiç şüphesiz insanları öldürmektir. Bundan daha iğrenci ise onlara işkence yaparak ve etlerini yemek için katletmektirler. Vahşi hayvanların yapamadığını insanoğlu yapar.
Değerli okuyucularım, dünyada insanoğlu kadar vahşi ve tehlikeli bir yaratık yoktur. Ayrıca nankör ve kalleş olması daha da tehlikedir ve insanı kendisi kadar kimse kandıramaz.
Keyif ve zevk için başka bir canlıyı öldüren tek canlı tabi ki insandır. Başka hayvanlar bir nedeni olmadan asla başka bir canlıya saldırmazlar. Sadece karınlarını doyurmak ve egemenliklerini korumak için can alırlar.
İnsan, kendisine verilen kabiliyetleri tamir yerine tahrip için kullanırsa, dünyanın en zararlı varlığı haline gelebiliyor. Dünyada en tehlikeli varlık, öfkesi ve şehveti aklının, inancının önüne geçen insandır. Zira insanın öfke ve kaprislerinin sınırı yoktur.
Her insan başlı başına bir değer, sadece kendisi adına ele alınmaya layık bir kıymettir. Teker teker ele alındığında herkes birbirinden farklı. Bir bakıma kıymeti de orada. Azlıkla kıymet ters orantılıdır. İnsan hayvandan, hayvan bitkiden, bitki madenden, maden topraktan daha az fakat daha değerli.
Keza dahilerin, liderlerin, inkılapçıların ve ıslahatçıların sayısı, yön verdikleri insanların sayısı yanında hiç denecek kadar az. Acaba bütün bunlar az oldukları için mi daha değerli, yoksa değerli oldukları için mi daha az? Netice değişmez ve az olanlar çok olanlardan daha değerli.
Bir tek insan, insansız kainatın tamamından değerlidir. Eğer insanlar ülfete müptela olmasalardı, bir insanın dünyaya gelişinden büyük mucize, onun ölümünden büyük bir olay olmadığının farkına varırlardı. Kutsal kitabımıza göre bir insan öldürmek bütün insanlığı katletmek, bir insanı kurtarmak da bütün insanları kurtarmak olarak değerlendiriliyor.
Burada söz konusu olan dünya hayatına son verilmesi veya kurtarılmasıdır. Meseleye bir de ebedi hayatın kazandırılması veya kaybına vesile olunması açısından bakıldığında, işin vahameti iyice anlaşılır. İhmaller yüzünden kaybedilen ve kaybettirilenleri de bu hesaba dahil etmek gerekir.
DÜNYANIN EN TEHLİKELİ VARLIĞI!
Yine insan, kendisine verilen kabiliyetleri tamir yerine tahrip için kullanırsa, dünyanın en zararlı varlığı haline gelebiliyor. Dünyada en tehlikeli varlık, öfkesi ve şehveti aklının, inancının önüne geçmiş olan insandır. Öfkesinin ve kaprislerinin sınırı yok.
Kin, öfke ve şehvetin bütün benliğini kaplaması halinde yapabileceği kötülüğü, hiçbir varlık bir başkasına yapamaz. En vahşi yaratıkların bile, vahşetleri ihtiyaçlarıyla sınırlıyken, insan hiç ihtiyacı olmayan şeyler için canavarlaşabiliyor, vahşetinde sınır tanımıyor. Hiçbir aslan, kaplan karnı doyduktan sonra ceylana saldırmaz.
Ama insan öyle değil. Menfaatleri için dünya savaşları çıkarıp, milyonlarca insanı katletmekten çekinmez. Neticede insan en büyük kötülüğü ve zulmü, yine kendisine yapmış oluyor. Bu durumda zalim de mazlum da kendisi olur.
Kalın sağlıcakla.