Moved Permanently

         Değerli okuyucularım;  35 yıla yakın,  bu ülkenin eğitimine hizmet ettim. Hem de ülkenin en büyük şehrinde çalıştım. Bu sürenin 9 yılı, İmam-Hatip Liselerinde çalışarak geçti.

         Açık ve net olarak söylüyorum ki, Cuma günleri kılınan Cuma Namazı’na gitmek isteyen hiçbir memur,  bugüne kadar hiç bir yerde engellenmedi. Üstelik, teşvik edildi ve bu namaza gitmek isteyenlere her türlü kolaylık gösterildi.

       Mesela, kendimden örnek vereyim, kendim de bu namaza giderken hiçbir engelle karşılaşmadığım gibi, gitmek isteyenlere de her türlü kolaylığı gösterdim ve istedikleri izini verdim.

        Gitmemiş olsa bile, ”Ben Cuma Namazına gittim.” diyenlere hep inandım, ya da onları bu namazın hatırı için hoş gördüm.

        Öteki amir ve memurlara sordum. “Engellenen var mı? Varsa nerede ?” dedim. Tek bir yerden, tek bir örnek vermediler ve bu namaz için hiç kimsenin engellendiğini söylemediler.

                                   CUMA NAMAZI’NIN KUTSİYETİ

     Yalnız bizde değil, bütün İslam ülkelerinde Cuma namazının ayrı bir önemi ve kutsiyeti vardır. Gayrimüslim olan ülkelerde bile, Cuma Namazına gitmek isteyenler saygı ile karşılanır ve onlara her türlü kolaylık gösterilir.

     Cuma Namazı zaten iki rekattan ibarettir. Öyle zaman alan bir namaz değildir. Gerçi, eklemelerle 16 rekata çıkarılmış olsa da, 2 rekat farzını kılanlar, bu sorumluluktan kurtulmuş ve namazı kılmış sayılıyorlar.

     Herkes çok iyi biliyor ki, namaz kılan insanlarımıza karşı, öteki insanlarımızın büyük saygısı var. Hatta, kolaylığı var. Demek oluyor ki sadece Cuma Namazı kılanlar değil, Namaz kılan herkes bu toplumda büyük saygı ve kolaylık görüyor.

                                 NEREDEN ÇIKTI BU GENELGE?

     Başbakan Davutoğlu şimdi bir Genelge yayınlıyor ve devlet memurlarına Cuma Namazı saatinde amirlerince izin verilmesini istiyor. Daha doğrusu izin almadan memurların bu namaza gitmelerini istiyor.

     İyi de, yukarıda ifade ettiğim gibi buna engel olan var mı? Şimdiye kadar hangi amir bu Namaza gitmek isteyen memuruna engel olmuş? Şaşılacak şey.

    Ancaaak, işin aslı öyle değil. İşin aslı Dinimizi biraz daha sömürüp (istismar edip) oy avcılığı yapmak ve taraftar toplamak.

     Yoksa bu yaptıkları İslam Dini’ne hizmet etmek filan değil. İktidara Din Sömürüsü ile gelen ve 13 yıldan beri bu güzel dinimizi sömüren bu iktidar, işte böyle yeni oyunların ve aldatmacaların peşinde.

     Bu memlekette muhalefet partisi ya da güçlü bir lideri yok ki, bu oyunu yüzlerine vursun ya da gerçekleri bu halka anlatsın.

    Öz kızına sulanmayı mubah sayan bir Diyanete sahip olan bu iktidar, bundan sonra bakalım daha ne inciler dökecek?

                                     BUNDAN SONRA NE OLABİLİR?

     Anlaşılan o ki, iktidar partisi yüce dinimizi biraz daha sömürüp oy toplayabilmek ve sürekli iktidarda kalabilmek için, yeni  değişiklikler ortaya koyacaktır.

       Mesela,  Pazar tatili Osmanlı döneminde olduğu gibi Cuma gününe alınabilir. Mesela, Ay’lar bundan sonra Arabi aylar olabilir. Gregoryan Takvimi yerine, Hicri Takvim uygulamaya konabilir. Kilo yerine Okka, Metre yerine Arşın gelebilir.Tekke ve Zaviyeler açılıp, kimi yerlerde açılan Osmanlıca Kursları’nın sayısı artırılabilir. Böylece, Latin harfleri yerine, yani soldan sağa yazmalar, sağdan sola doğru çevrilebilir.

     Bu yazdıklarımı şaka filan sanmayın. Bunlar, birbir uygulamaya geçer, ama belli bir zaman aralığından,  çaktırmadan uygulamaya konabilir.

       Diyanet’ten, Ayıp Üstüne Ayıp!

      Hükümetin güdümündeki Diyanet İşleri Başkanlığı, hemen her gün yeni inciler ortaya koyuyor.

    Ancak, bu inciler bildiğimiz inciler gibi kıymetli değil. Tam tersine çoğu güldürüyor ya da mide bulandırıyor.

     Devletten, 13 Bakanlıktan fazla tahsisat alan ve Diyanet Vakfı’yla da en zengin teşkilat olan Diyanet’in son incisi, Kürtaj üzerine.

     Teşkilat diyor ki, Kürtaj yaptırmayın. Doğru diyor. Cana kıymayın. Yine doğru diyor. Ancak, zaruret halinde olsa bile böyle bir şey yaparsanız, ya 5 deveyi bulup, sadaka olarak vereceksiniz, ya da 212 gram altın veya karşılığı olan 21 bin lirayı elden çıkaracaksınız.

    İyi de fetvacı hocam, 5 deve nereden bulunacak? Fetvacı hocam 212 gram yerine 200 gram olsa olmaz mı? Mesela, Medine’den hurma getirip versek olmaz mı?

   Bana sordukları için, ben de buradan soruyorum. Bu fetva işi böyle devam ederse, daha çok inciler dökülecek, biraz bekleyin bakalım.