Yola çıkmak lazım yine, alıp başımızı gitmek lazım. Günlük hayatın getirdiklerinden, stresten, sorumluluklarından biraz uzaklaşmak lazım. Aslında incir çekirdeğini doldurmayan ama zamanımızı çalan, o yapılması gerekenlerden kurtulmak lazım. Biraz sakinleşmek lazım, nefes almak lazım. Kafamızın arkasında sürekli dönen, aynı şeyleri tekrarlayan ve bizi meşgul eden seslerden kurtulmak lazım. Dört nala yaşadığımız hayatımızda biraz uzak durup ruhumuzu dinlendirmek lazım.
Yürürken yeni yerler görmemiz lazım. Gördüklerimiz ile kendi hayatımızı karşılaştırmamız ve hayatı bir sorgulamamız lazım. Yeni insanlar ile tanışmamız, her seferinde onlara kendimizi baştan anlatmamız lazım. Çevremizdeki ön yargılar ve baskılar kalkınca duygularımızın ve hissettiklerimizin nasıl da değiştiğini görmemiz lazım. Yolda olan insanların aslında ait oldukları din/dil/ırktan uzak ayrı bir gezginler cumhuriyetinden olduğunu anlamamız lazım. Sadece yol hikayelerimizi paylaştığımız uzak diyarlarda arkadaşlar edinmemiz lazım. Çaresiz kalmamız lazım, belki bu çaresizlik karşısında isyan etmemiz, ağlamamız, debelenmemiz lazım. İsyanımız bitince çıkış yolu aramayı öğrenmemiz lazım.
Kervanın yolda düzüldüğünü, herşeyi önceden düşünemeyeceğimizi anlamamız lazım. Yola çıkmadan zihnimizin oluşturduğu korkuların aslında ne kadar da yersiz olduğunu keşfetmemiz lazım.
Yoldayken hayatın nasıl da basit olduğunu öğrenmemiz lazım. Düşünmek zorunda olduğumuz şeylerin “akşam ne yesek, acaba nerde yatsak, hava nasıl olacak” gibi basit şeylerden ibaret olduğunda kendi iç sesimizin nasıl da yükseldiğini duymamız lazım. Hatta bazen hiç birşey yapmadan, amaçsızca günlerimizi geçirmemiz lazım. Kendi içimize dönüp, düşünmemiz, günah çıkarmamız ve hatta özürdilememiz lazım. Nedenleri, niçinleri sorgulamamız lazım.
Bazen yalnızlığı tatmamız lazım. Günlerce kimseyi görmeden, kimseyle iletişim kurmadan yol almamız, kendi kendimize konuşmamız lazım. Kendi kendimize yetmeyi öğrenmemiz lazım. Issız çoğrafyalarda kamp kurmamız, doğayı dinlemenin nasıl birşey olduğunu deneyimlememiz lazım. Gece gökyüzüne bakınca içinde yaşadığımız o samanyolunu görmemiz lazım. Yüksek dağları, uçsuz bucaksız çölleri, kocaman nehirleri görmemiz ve hayrete düşmemiz lazım. Zorlu doğa şartlarında mücadele edip doğaya saygı duymayı öğrenmemiz lazım. En önemlisi kirlenmek lazım. Günlerce yıkanmadan, kirli dolaşmak ve bundan rahatsız duymamayı öğrenmek lazım :)Sevgiklerimizi özlememiz lazım. Onlardan uzaklaştıkca onlarının hayatımızda kapladıkları yerleri anlamamız lazım. Delicesine dönmek ve onlara kavuşmak isterken yola devam etmemiz lazım.Evet hayat kısa yola çıkmak lazım. Hedefimizi unutarak, zamanımızı unutarak devam etmemiz lazım. Her nerdeysek oranın tadını çıkararak yolda kalmamız lazım…
Kaynak: Serkan Sogut
Kalın sağlıcakla.