Moved Permanently

       İktidarın yanlış icraatını herkes biliyor. Buna karşın halkın yarısı reyini, yine de ona veriyor. Diğer yarısının haklarını koruması gereken bir muhalefetse, Türkiye’de yok. Yok! Yok! Yok!

-------------------------------------------------------------------------------------------            

            Değerli okuyucularım; Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarını, bu sütunlarda pek çok eleştirdim. Bütün millet, bu iktidardan dürüst hizmet beklerken, ne dürüstlük görebiliyor, ne de beklediği hizmeti.

   Buna karşın halkın yarısı, bu iktidara oy vermeye devam ediyor. Bu durumda, halkın diğer yarısı seçmediği ve beklediği hizmeti alamadığı bu iktidardan şikayetçi. Bunu dile getirecek olanlar da, pek tabii ki muhalefet olarak seçilenler.

      İktidardan hoşnut olmayanlar, bu muhalefete bel bağladıkları halde, o muhalefet ki hemen bütün tavrıyla iktidarın ekmeğine yağ sürüyor. Açıkçası halkın beklentilerini dile getiremiyor ve iktidara karşı doğru dürüst muhalefette bulunmuyor.

     Artık hiç kimse, Meclisteki üç muhalefet partisinden HDP’yi halkın tümünü temsil eden ve tüm halk için çalışan bir muhalefet partisi olarak görmüyor. Onların tek derdi, terör örgütü PKK’ya siyasi destek vermek ve onun istediği bölünmeyi sağlamak.

     Peki, CHP ile MHP ne yapıyor? Hiçbir şey yapmıyor ve yapamıyor. CHP liderinin nazik tavrı ile yaptığı muhalefet ne kadar doğru olsa da, iktidara vız geliyor. İktidar Kemal Kılıçdaroğlu’nu, hiçbir şekilde ciddiye almıyor. Çünkü, onun muhalefetini etkili bulmuyor.

     Bulmuyor çünkü, partisi kaynıyor. Partisinin içindekiler iktidara karşı değil, hep birbirlerine karşı muhalefet yapıyorlar.

     Bu CHP ve onun lideri ile bu iktidara muhalefet yapmak ve onu yola getirmek, asla mümkün olamıyor. CHP liderinin, artık bir müddet dinlendirilmesi ve cevval bir kişinin bu partinin başına getirilmesi gerekiyor.

     Son derece nazik üslubuna karşın Bülent Ecevit’i, şimdi mumla arıyoruz. O nazik tavrına rağmen, kükreyince tam bir muhalefet lideri olduğunu herkese gösteriyordu.

   Ecevit, Süleyman Demirel gibi bir siyaset sihirbazını bile dize getirebiliyor ve iktidarı elinden alabiliyordu. O günler, CHP için artık birer hatıra oldu ve mazide kaldı. İşte şimdi halk, CHP’nin başına öyle bir liderin geçmesini istiyor.

     MHP’ye gelince, Devlet Bahçeli bu partinin başında olduğu sürece, MHP’yi bir muhalefet partisi olarak görmek ve düşünmek doğru olamaz.

     AKP iktidarının stepnesi ve krikosu olan bu kişiyi, en kısa zamanda bu partinin başından uzaklaştırmak gerekiyor. Aksi halde, bu tavır ve tutumuyla hem partisini, hem de ülkücü vatandaşların bütün umutlarını yok edecek.

                            ŞU ÖRNEĞE  BİR BAKAR MISINIZ?

      Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), yayın organlarının tarafsız yayın yapmaları için kurulmuş bir denetim organı. Buna karşın Kuruldaki üyeler, Meclisteki her partinin gücü oranında partilerini temsil ediyorlar.

     7 Haziran seçiminden önce, kurulda AKP’nin temsilcileri çoğunluktaydı ve kararlar, onların istediği gibi çıkıyordu.  7 Haziran’dan sonra, çoğunluk muhalefet partilerine (CHP, MHP ve HDP) ye geçti.

      Bilindiği gibi, Ulusal Televizyon adlı kanal,  iktidara muhalif yayın yapıyor.  Sebahattin Önkibar adlı konuşmacı da,  bir programında “Fethullah Gülen Terör Örgütü” ifadesini kullandı diye Kurul, bu yayın için televizyon kanalına 13.600 TL para cezası veriyor. AKP’li 4 üye karara karşı çıktığı halde, CHP, MHP ve HDP’li 5 üye cezanın verilmesini sağlıyorlar.

      Bir defa, bu tabiri bütün yayın organları kullanıyor. Onları görmeyen muhalefet temsilcileri, iktidara muhalif yayın yapan bu kanala cezayı bastırıyor.

      Haberi duyunca, “Her halde dünyanın sonu geldi. Güneş, bundan sonra batıdan doğabilir.” diye düşündüm. Çünkü, bu olacak iş değildi.

       Değerli okuyucularım, şimdi bana söyleyiniz. Bu muhalefete kim güvenir? Bunlarla, nasıl yola çıkılabilir?

       Şunu iyi biliniz ki, AKP iktidarı bu muhalefetle Cumhuriyet’in 100. yılına kadar iktidarını sürdürebileceği gibi, isterse Cumhuriyet’i de ortadan kaldırabilir.

       Onun için, önce bu muhalefeti ortadan kaldırmak lazım. Bunları, oradan kovmak lazım. Bu memlekete ve millete, artık düzgün bir muhalefet lazım.