|
||
Hala Ekmeğimizle Oynuyorlar! | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Un, Su, Tuz ve Maya’dan yapılması gereken ekmeğe, 18 çeşit katkı maddesi katanlar var. Ekmekler, beslenme yerine sağlığımızı tüketiyor. Bu nasıl devlet yönetmek ki, olup biteni sadece seyrediyorlar. Değerli okuyucularım;bu konuyu yazılarımda sık sık gündeme getirdim. Ulusal basın-yayın organları ve bilhassa televizyon kanallarında da, işin ciddiyetini ve vahametini dile getirdiler. Getirdiler, ama dinleyen kim, ilgilenen kim? Bir kere daha alenen söylüyorum. Haksız kazanç peşinde koşan nice sahtekarlar, nice vurguncular, bir çok üründe olduğu gibi yine ekmeğimizle oynuyorlar.
FIRINLAR, G.D.O.’LU UN KULLANIYOR G.D.O,
kısaca “Genetiği Değiştirilmiş Organizma” demek. Çok daha fazla ürün alabilmek için çeşitli gıda maddelerinin, bu arada buğdayın da genetiğini değiştirdiler. Bu tür buğdaylarda verim çok yüksek. Yüksek, ama bu ürünün ekmekte büyük zararı var. Yani, bu tür buğdaylardan yapılmış ekmekler, KANSER yapıyor. Kanser oluşumu kısa sürede olmayıp, zamana yayıldığı için bunun farkına varamıyoruz. Daha sonra da, başka sebeplere bağlıyoruz. Oysa, bu sahtekarlar bize yedirdikleri ekmeklerle, bu hastalığı sinsice bedenimize sokuyorlar.
TARIM VE SAĞLIK BAKANLIĞI NEREDE?
Her iki Bakanlık da, bu rezaleti biliyor ve görüyorlar. Bunların bulunup ortaya çıkarılması çok kolay. Bunu yapmak yerine, mesela Tarım Bakanlığı ot’tan ilaç üretenlere ruhsat veriyor. Sağlık Bakanlığı’nın ise, halk sağlığı umurunda bile değil. Çünkü, bu sahtekarlığı yapanların devlet yetkilileri ile anlaşması ve adeta işbirliği var. Bu gizli ortaklık ve çıkar alış-verişi, halkımızın sağlığını bu şekilde tehlikeye sokuyor. Oysa, her iki Bakanlığın son derece modern ve teknik laboratuvarları var. İsteseler, bu sahtekarlığı yapanları anında yakalar ve yaptıklarını burnundan getirebilirler.
EKMEKLER, SÜNGER GİBİ,
Değerli okuyucularım, bütün fırınları ve un üreticilerini suçlamak doğru değil. Dürüst olanları da var. Ama, kaç tane? Onu bilmek ve bulmak kolay değil. Ekmeği aldıktan sonra, dilim yapıp avuç içinde sıktığınızda, sünger gibi buruşuyor ve tekrar eski halene geliyor. Elinizde, lastik gibi ekmek olduğunu görüyorsunuz. Oysa, sağlıklı ekmekler, gözeneksiz ve sıkıldığında lastik görünümü vermeyen bir durumda olmalıdır. Haricen katılan beyazlaştırma maddesiyle de iyi bir görünüm verilen ekmeğin, bu sakıncalı durumunu anlamak çok zor. UN, SU, TUZ VE MAYA Ekmek, bu dört maddeden yapılmalıdır. Kaliteli ekmek üreten fırınlar, mayalarını bile kendileri yapıyorlar. Hazır maya kullanmanın hiçbir sakıncası yok. Lakin, un, su ve tuzdan başka bir madde kullanılmaması lazım. Özellikle büyük ekmek fabrikaları, poşetleyerek sattıkları ekmeklerin içine tam 18 çeşit katkı maddesi karıştırıyorlar. Bir çoğunun paketinin üstünde bunlar yazıyor. Bütün mesele, ekmekler çabuk bozulmasın. Marketlerde uzun süre kalabilsin ve geri dönmeden satılabilsin. İşte, bu katkı maddelerin çoğu zararlı. Bir de ekmeğin yapıldığı un GDO’lu olunca,zararıkat kat artıyor. Tekrar ederek söylüyorum. Bütün bu sakıncaların önüne geçilebilir. Tarım ve Sağlık Bakanlığı istese, bu sorunu bir günde çözer. Çözer, ama Bakanlık yetkilileri bu sahtecilerle anlaşma ve çıkar işbirliği içine girerse, çözüm hiçbir zaman olmaz. O halde, iş yine halkın kendisine düşüyor. Ekmek aldığımız fırın ve marketleri iyi seçmeliyiz. Yediğimiz ekmeği kontrol etmeden, soframıza koymamalıyız. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.